Koleksiyonlar

Koleksiyonlar belki de insanın biriktirme ve saklama alışkanlığının en iyi örneği. Benim koleksiyonerliğim de üniversitede tarih okumaya başlamamla oldu diyebilirim. Bu koleksiyonerlik hobisi antika tarzı eski eşyalara ilgim duymamla başladı. İzmir’de her hafta sonu bit pazarına gidip dolaşmayı çok severdim. (Hâlâ da her gittiğim ülkede ve şehirde bit pazarına gitmeyi severim.) Bu ilgim İstanbul’a taşındıktan sonra daha da arttı. Bunda İstanbul’da ilk yaşadığım yerin tarihî yarımadadaki Balat semti olması da etkiliydi. Burada yapılan mezatları keşfetmemle bir ara işler biraz çığırından çıkar gibi oldu:) Daha sonra Kurtuluş’a taşınınca Dolapdere Bit Pazarı’nı ve Feriköy Antika Pazarı’nı keşfettim.

Bir süre sonra ilgim antika eşyalardan efemeralara kaydı. Kartpostal, fotoğraf, mektup, fatura vb. gibi gündelik hayata dair kısa ömürlü ve geçici şeyleri ifade eden efemeraları akademik çalışma konularımla bağdaştırabileceğimi fark etmem önümde yepyeni bir kapı açtı. Bu koleksiyonerlik ilk başta hobi olarak başlamıştı. Ancak zamanla bir tutkuya dönüştü. Hatta biraz bağımlılık da yaptı diyebilirim. Türkiye’nin, bilhassa İstanbul’un bu konuda zengin bir ülke olmasını da göz ardı etmemek gerekir. Özellikle pek çok online müzayede sayesinde bu tür materyalleri toplama şansınız oluyor.

Bu hobi, tutku ya da bağımlılık (adına ne derseniz deyin) kendi aile geçmişinizi koruma konusunda da size bilinç kazandırıyor. Eskiden evinizdeki aile yadigârı sayılabilecek eşyalara değer vermezken artık onları koruma ve saklamaya başlıyorsunuz.

İşin akademik kısmına dönecek olursak, yıllardır araştırma konularımla ilgili, bazılarını akademik çalışmalarımda kullanma şansı da bulduğum, hatırı sayılır bir koleksiyon oluşturdum. Bu koleksiyonlar genişlemeye de devam ediyor. Bunların büyük bir çoğunluğunu burada bulabilirsiniz.